Taekwondo ve Çocuk
Sevgili Anne ve babalar...
Çoçuğunuzun gün gelip bir Avrupa Şampiyonasında,bir Dünya Şampiyonasında veya niye olmasın ki, Olimpiyat oyunlarında madalya kürsüsüne çıkıp istiklal marşımızı dinletmesini istemezmisiniz............
O zaman ebeveyin olarak sizlerede düşen bir takım görevler ve sorumluluklar vardır.Zira güzümüzde uluslar arası başarılar; Antrenör ,sporcu ve aile arasında kurulan ve her üçünün de görevini mükemmel yapması sonucu ortaya çıkan uyumlu bir çalışma neticesinde kazanılmaktadır.
Çocuğunuzun taekwondo ile veya yapısına uygun olarak sprun herhangi bir dalıyla ilgilenmesini teşvik ederek ,Türk sporunun dünya başarısında sizde söz sahibi olunuz....
Taekwondo salonuna gitmek çoçukta bir eğlence olarak başlar.Henüz spor bilinci tam olarak yerleşmediği için taekwondo salonunu gitmekle çoçuk parkına gitmek arasında bir fark görmez.Bu nedenle 8-10 yaş arası çoçuklarda spor yaşantısı kendi istek ve arzuları ile değil genellikle anne ve babaların yönlendirmesi sonucu olur.
Bu yönlendirme ile spora başlıyan çoçukta ilk gelişen ve psikologlar açısından en önemli aşamalardan biri sayılan
1-"Eğlence ve arkadaşlığın sürdüğü bir yere ait olma duygusu" gelişir.
Çocuğun aileden sonra sosyal aktivitelere katıldığı ve toplum içinde yaşama duygularının geliştiği yer okuludur.Çoçuk okul yaşantısında yavaş yavaş,birlikte hareket etme,çalışma,sevinç ve üzüntüleri paylaşma,ortak kullanma,disiplinli ve planlı hareket etme,kendi kendine karar verme gibi olguları öğrenmeye ve uygulamaya başlar.
Aile yaşantısından aldığı eğitimle bu uyum süreci kısa veya daha uzun olabilir.Ancak genelde karşılaşılan durum,çoçukların toplum hayatına katılmada çekingen davrandıkları ,bazılarının ise daha içine kapanık ve uyumsuz olduklarıdır.
Bu uyum dönemini en aza indirecek aktivitelerden biri spor yaşantısıdır.
TAEKWONDO sporuna ilk başlıyan 8-10 yaş arası sporcunun ilk olarak salona kaydı yapılır.
Kendisine Takwondo federasyonunun kimlik kartı ve dabok denilen özel üniforma ve nişan olarak beyaz kuşak verilir.Bunlar belki çoçuğun hayatında kendi adına aldığı ve şahsiyetine değer verildiğini ifade eden ilk belgedir.Bu tıpkı okumaya il başlayan bir çoçuğa öğretmeninin taktığı kırmızı kurdelaya benzer.
Bir il veya ilçede taekwondo salonuna devam eden ve belgeli spor yapan çoçuk sayısı elbette azdır.Bu nedenle çoçuk bir spor klübüne üye olma dygusu ile yaşadığı ortamda ve okulunda kendisini farklı hissetmeye başlar.Çünki çoçuk olmasına rağmen arkadaşlarından farkl olarak bir klüp üyesidir,onlardan farklı bir aktivite yapmaktadır,farklı birşeyler üretmektedir ve kendisine hayatında ilk defa karşlaştığı insanlar tarafından değer verilmektedir.
Çoçuk aile fertlerini kendisi seçmez,Anne, babasını ve kardeşlerini hazır bulur.Okul yaşantısıda bu şekildedir.Kendi seçmez ,yaşı geldiği ve gitmesi gerektiği için gider.
Oysa spor klübüne gitmek kendi tercihindedir.Çoçuğun hayatında kendi tercihiyle,seçerek gittiği ilk sosyal yapı spor klübüdür.Bu nedenle isteyerek gittiği için aktivitelere katılması ve sosyal olarak topluma uyum göstermeside o denli kolay olur.
Taekwondo ilk başlayan öğrenciye ağır antreman periyodu değil günlük eğlenceler sunar.Çoçuk eğlendiğini zannederken farkında olmadan arkadaşlarına katılmaya onlarla ortak eylem içine girmeye başlar.Çünki taekwondo aktiviteleri kişinin kendi başına yapamadığı ve muhakkak birkaç partnere(Arkadaşa)ihtiyaç duyulan aktivitelerdir.
Taekwondo sporuna birkaç ay devam eden çoçuğunuzu seyretmeye gittiğinizde onun bir balerinin yaptığı gibi bir takım estetik hareketleri yaptığını,çalışma ortamında hareketleri yaparken bağırdığını ancak bağırırken kendisini seyredenlerden utanmadığını ,hatta seyircilere bildiklerini göstermekten büyük bir haz aldığını farkedeceksiniz.
Zaman zaman televizyonlarda Gülme ,bağırma ,ağlama yarışmaları tertip edildiğini seyredersiniz.Bu yarışmalardan amaç ez fazla bağıranı bulmak,en çok güleni tespit etmek değildir.Aslında o yarışmalar psikologlar tarafınadn düzenlenen ve topluma uyum zorluğu çeken çoçuklar ve gençlerin ustaca getirilip araya sıkıştırıldığı tedavi seaslarıdır.Amaç deşarjı yaptırılarak ve sıkılganlığın atılarak toplumla uyum sağlanmasını elde etmektir.
Taekwondo sporunda aktivasyon küçük yaşlarda başlar.Bu spora devam eden çoçuklarda sıkılganlık olmaması,topluma çabuk karışma ve birlikte hareket etme gibi duguların doruk noktada bulunmasının sebebi budur.
2-Taekwondo sporu çoçuğunuzun kendine güvenini geliştirir ve güçlülük duygusu sağlar.
Taekwondo bir savunma sporu olarak çoçuğunuza yavaş yavaş savunma tekniklerini öğretir.Bu normal bir insanın beceremiyeceği özel çalışma sonucu kazanılan kaabiliyetlerdir.Bu teknikleri bilençocuğunuzda kendine güven gelir.Ancak salonda çok aktif duran arkadaşlarıyla vuran kıran çoçuğununuzun sosyal yaşantısında tam tersi bir tavır takındığını görürsünüz.
Döğüş teniklerini bilen bir çoçuğun nasıl olurda günlük yaşantısında çok sakin bir insan olabileceği belki size ilk anda tezat gibi gelebilir.Zira Bu tür döğüş sanatları sporlarıyla uğraşanların hiç bir zaman televizyon ve gazetelerde bir kavgaya,bir cinayete veya olumsuz bir davranışa katıldığı haber olamıştır.Haber olamaz çünki istisnalar olsa bile sporcuların bu tür nahoş girişimlere katılmasının imkanı yoktur.Bunun arkasında aslında ince psikolojik tahliller vardır.Şöyleki:
Okul öncesi eğitimde öğretmenler asla çoçuğunuza okuma ve yazma öğretmemenizi tavsiye eder.Öğretmenlerin tercihi okula başlayan çoçukların aynı eğitim seviyesinde olmasıdır.Daha birinci sınıfta olduğu halde okuytabilen yazabilen,kavrayabilen bir çoçuk genellikle üst sınıva aktarılır.Bu çocuğun çok zekalı olduğundan değil .İlk sınıfta çekeceği uyum zorlğundandır.Bilen çoçuk derslere katılmaz.İçine kapanır.Arkadaşlarıyla birşeyler paylaşma duygusunu kaybeder.
Kısaca bir konuyu bilen kişi,o konuyu yeni öğrenmeye veya uygulamaya çalışılan bir ortama karşı kayıtsız ve ilgisiz kalır.Bu kendine güvenduygusundan ve bilmekten kaynaklanır.
Gazete haberlerinde veya telavizyonlarda çok seyrederiz.
"Komşınu tavuğu komşunun bahçesine girmiş.Çıkan tartışmada 3 kişi bıçaklanmış bir kişi ölmüş
"10 milyon borçunu istemeye gitmiş alacaklısı tarafından öldürülmüşé
Yoldan geçerken omuzu çarptı diye filan filanı öldürmüş"
Burada aslında sebeb olan faktör,tavuk,10 milyon para veya omuzun omuza çarpması değildir.Kişinin kendi nefsinin başkasından üstün olduğunu ispat duygusudur.
Her insanın nefsinde,egosunda başkalarından üstün olma duygusu yatar.Ve zaman zaman bunu ispat etmeye çalışır.Bu insanın fıtratında olan ve zaman zaman kişinin kendisinede zarar veren kötü huylardan biridir.Kişi bu duygusunu dizginleyip en alt seviyeye düşürdüğü zaman mükemmelleşir.Toplum hayatında sevilmeye ve yer edinmeye başlar.İslam tasavvufunda bu en kötü nefse nefsi emmare denir.Terbiyesi şarrtır.Aksi halde kişiyi
tavuk için adam öldüren bir insan tipine dahi dönüştürür.
Taekwondo sporuna başlayan biri zamanla tüm döğüş tekniklerini spor blinci altında öğrenir.Yaptığı işi bir spor alı olarak kavrar ve uygular.Ancak yapı itibariyle kendisine saldıracak 15-20 kişiyi etkisiz bırakacak bir tekniğe kavuşur.
Bu nedenle kendisine diploma verilir.Terfi ettirilir.Diploma ve kemer adı altında verilen nişanlar "döğüş teknilerini bildiğinin belgeleridir".Bir sporcu buna okadar değer verirki.Yıllardır alınteriyle kazandığı bu değer yargılarını adi kokak kavgalarına düşürmez.Sokak kavgalarına itibar etmez.Kendine sataşan insanlara karşı,-"Hayır ben senden daha üstünüm diyerek" fiziksel üstünlüğünü ispata kalkışmaz.Gücünün ve değerinin farkında olduğu için karşışındaki insana karşı acıma duygusu ön plana çıkar.
Hatta herkesten önce okumayı bilen çoçuğun sınıfta derslere katılmaması gibi,Kavga tekniklerini çok iyi bildiğinden öyle adi sokak kavgalarına okadar ilgisiz davranırki dönüp arkasını bile bakmaz.
Ne zaman canına kast ediliyorsa vucudu bir refleks olarak harekete geçerki bu hem kendi hemde salgırganın iyiliği için gerekir.Çünki kendi hayatını kurtardığı gibi ,bıçakla gelen rakibini en kısa ve basit şekilde etkisiz bırakarak katil olmasını ve ömrünü hapiste geçirmesini engeller.
Çoçuğunuzu taekwondo yaşantısının daha ilk senesinde gözleyin.Önceden haşarı olan,sağla solla kavga eden ve kendisine sataşanlara birşey yapamadığı için eziklik duygusu ile ağlayarak size şikayete gelen çoçuğunuzun,Taekwondoya başladıktan sonra kimseyle kavga etmediğini kendisine sataşanlara bile ilgisiz kalıp arkasını dönüp yoluna devam ettiğini,bu esnada bir şey yapmadığı için eziklik duygusu yaşamadığını ve zavallılık kopleksine düşmediğini görürsünüz.Bu bilmekten,kendini güçlü hissetmekten ve acıma duygusunun gelişmesinden doğan bir durumdur.
Unutmayın bir konuda kendini ispata kalkışanlar o konunun cahilleridir.Bilen insanlar az konuşur en sonunda öz konuşurlar.
3-Taekwondo sporu mental yeteneği arttırır ve karar verme süresini çabuklaştırır.
Spor yapan her çoçukta olduğu gibi bir süre sonra çoçuğunuzdada akil melekelerin arttığını farkedeceksizniz.Taekwondoda müsabaka teknikleri 5 veya 6 civarındadır.Bunun dışındaki tüm savunma ve müsabaka teknikleri bu temel hareketlerin kombinasyonlarından oluşur.Bunları geliştirmek ve uygulamak çoçuğun becerisine kalır.Çoçuk bu tekniklerden kombine hareketler çıkarmak için kendini zorlar.Zihni devamlı çalışır.
Kuşak imtahanlarındaki temel hareketler basit eksersizler olup.Şekil olarak çoçuk bunları çabuk kavrar ve ezberler bu hareketlerin tekrarı ve devamlı çalşılması çoçuğun akli becerilerini devamlı zorlar.
Taekwondo bir saldırı değil savunma sporudur.Kişiye karşı yapılabilen her hareketin bir kombine hareketi vardır.Savynmada çabukluk,sürhat,güç ve refleks tepki çok önemli olduğundan genelde bu beceriler gelişir.Yani çoçukta bir davranış şekline cevap verme yeteneği refleks olarak ve en doğru olanını tespit etmek suretiyle artar.Çoçuk bu becerilerini günlük hayatada taşır.Nasılki taekwondoda saniyenin en kısa anında en doğru kararı vermesi gerekiyor aksi halde kaybedeceğini biliyorsa,günlük hayatta da en doğru kararı en kısa zamanda verme kaabiliyeti artar.
Spor yapan çoçuklarda zihin devamlı açık olur.Uyuklama,pasivite ortadan kalkar.Anlatılanları anlama kaaabiliyeti gelişir.Taekwondo çalışması çoçuklar için azdan çoğa doğru bir periyot izleyerek 1-1,5 saatlik bir antreman verir.Çoçuğun aktivitesi bu antreman periyodunda gittikçe artar ve zirvede iken sonuçlanır.Bu davranış biçimi çoçuk mentalitesinde bir alışkanlık hale gelir.Misal olarak diğer çoçuklarda okulda görülen derslerin son saatlerindeki uyuklama ve bıkkınlık hali spor yapan çoçuklarda rastlanmaz.Bu vucut direncinin kuvvetinde ve vucudun sürekli artan bir şekilde aktiviteye hazır olduğundandır.
4-Taekwondo sporu her spor dalı gibi kemik yoğunluğunu arttırır ve enfeksiyonlara karşı vucut direncini sağlar.
Taekwondo sporuna devam eden çoçukların kemik yapıları ,yapılan eksersizler neticesinde kuvvetlenir.Bu osteoparoza karşı ve diğer kemik, kas hastalıklarına karşı en önemli tedbirdir.Sıhhatli bir yapıya kavuşması için çoçuğunuzu taekwondoya gönderin.Avrupa şampiyonu ve dünyanın en teknik sporcularından biri seçilen Bahri Tanrıkulun'un bir kemik hastalığı sonucu doktorlar tarafından tavsiye ile ailesince spora başlatıldığını biliyormusunuz.
İnsan oğlu devamlı mikroorganizmalarla beraber yaşar.Enfeksiyona neden olan mikroplar her an her yanımızda bulunmaktadır.Ağızımızda bile 1 milimetreküp tükrükte 4 milyon bakteri vardır.Bunlar vucut direnci düşerse iş başına geçerler ve hastalık yaparlar.Spor yapan çoçuklarda hastalığa yakalanma ihtimali düşer veya hastalıklar kolayca ve kısa sürede atlatılır.
Orhan KARSLI
ANTRENÖR
Çoçuğunuzun gün gelip bir Avrupa Şampiyonasında,bir Dünya Şampiyonasında veya niye olmasın ki, Olimpiyat oyunlarında madalya kürsüsüne çıkıp istiklal marşımızı dinletmesini istemezmisiniz............
O zaman ebeveyin olarak sizlerede düşen bir takım görevler ve sorumluluklar vardır.Zira güzümüzde uluslar arası başarılar; Antrenör ,sporcu ve aile arasında kurulan ve her üçünün de görevini mükemmel yapması sonucu ortaya çıkan uyumlu bir çalışma neticesinde kazanılmaktadır.
Çocuğunuzun taekwondo ile veya yapısına uygun olarak sprun herhangi bir dalıyla ilgilenmesini teşvik ederek ,Türk sporunun dünya başarısında sizde söz sahibi olunuz....
Taekwondo salonuna gitmek çoçukta bir eğlence olarak başlar.Henüz spor bilinci tam olarak yerleşmediği için taekwondo salonunu gitmekle çoçuk parkına gitmek arasında bir fark görmez.Bu nedenle 8-10 yaş arası çoçuklarda spor yaşantısı kendi istek ve arzuları ile değil genellikle anne ve babaların yönlendirmesi sonucu olur.
Bu yönlendirme ile spora başlıyan çoçukta ilk gelişen ve psikologlar açısından en önemli aşamalardan biri sayılan
1-"Eğlence ve arkadaşlığın sürdüğü bir yere ait olma duygusu" gelişir.
Çocuğun aileden sonra sosyal aktivitelere katıldığı ve toplum içinde yaşama duygularının geliştiği yer okuludur.Çoçuk okul yaşantısında yavaş yavaş,birlikte hareket etme,çalışma,sevinç ve üzüntüleri paylaşma,ortak kullanma,disiplinli ve planlı hareket etme,kendi kendine karar verme gibi olguları öğrenmeye ve uygulamaya başlar.
Aile yaşantısından aldığı eğitimle bu uyum süreci kısa veya daha uzun olabilir.Ancak genelde karşılaşılan durum,çoçukların toplum hayatına katılmada çekingen davrandıkları ,bazılarının ise daha içine kapanık ve uyumsuz olduklarıdır.
Bu uyum dönemini en aza indirecek aktivitelerden biri spor yaşantısıdır.
TAEKWONDO sporuna ilk başlıyan 8-10 yaş arası sporcunun ilk olarak salona kaydı yapılır.
Kendisine Takwondo federasyonunun kimlik kartı ve dabok denilen özel üniforma ve nişan olarak beyaz kuşak verilir.Bunlar belki çoçuğun hayatında kendi adına aldığı ve şahsiyetine değer verildiğini ifade eden ilk belgedir.Bu tıpkı okumaya il başlayan bir çoçuğa öğretmeninin taktığı kırmızı kurdelaya benzer.
Bir il veya ilçede taekwondo salonuna devam eden ve belgeli spor yapan çoçuk sayısı elbette azdır.Bu nedenle çoçuk bir spor klübüne üye olma dygusu ile yaşadığı ortamda ve okulunda kendisini farklı hissetmeye başlar.Çünki çoçuk olmasına rağmen arkadaşlarından farkl olarak bir klüp üyesidir,onlardan farklı bir aktivite yapmaktadır,farklı birşeyler üretmektedir ve kendisine hayatında ilk defa karşlaştığı insanlar tarafından değer verilmektedir.
Çoçuk aile fertlerini kendisi seçmez,Anne, babasını ve kardeşlerini hazır bulur.Okul yaşantısıda bu şekildedir.Kendi seçmez ,yaşı geldiği ve gitmesi gerektiği için gider.
Oysa spor klübüne gitmek kendi tercihindedir.Çoçuğun hayatında kendi tercihiyle,seçerek gittiği ilk sosyal yapı spor klübüdür.Bu nedenle isteyerek gittiği için aktivitelere katılması ve sosyal olarak topluma uyum göstermeside o denli kolay olur.
Taekwondo ilk başlayan öğrenciye ağır antreman periyodu değil günlük eğlenceler sunar.Çoçuk eğlendiğini zannederken farkında olmadan arkadaşlarına katılmaya onlarla ortak eylem içine girmeye başlar.Çünki taekwondo aktiviteleri kişinin kendi başına yapamadığı ve muhakkak birkaç partnere(Arkadaşa)ihtiyaç duyulan aktivitelerdir.
Taekwondo sporuna birkaç ay devam eden çoçuğunuzu seyretmeye gittiğinizde onun bir balerinin yaptığı gibi bir takım estetik hareketleri yaptığını,çalışma ortamında hareketleri yaparken bağırdığını ancak bağırırken kendisini seyredenlerden utanmadığını ,hatta seyircilere bildiklerini göstermekten büyük bir haz aldığını farkedeceksiniz.
Zaman zaman televizyonlarda Gülme ,bağırma ,ağlama yarışmaları tertip edildiğini seyredersiniz.Bu yarışmalardan amaç ez fazla bağıranı bulmak,en çok güleni tespit etmek değildir.Aslında o yarışmalar psikologlar tarafınadn düzenlenen ve topluma uyum zorluğu çeken çoçuklar ve gençlerin ustaca getirilip araya sıkıştırıldığı tedavi seaslarıdır.Amaç deşarjı yaptırılarak ve sıkılganlığın atılarak toplumla uyum sağlanmasını elde etmektir.
Taekwondo sporunda aktivasyon küçük yaşlarda başlar.Bu spora devam eden çoçuklarda sıkılganlık olmaması,topluma çabuk karışma ve birlikte hareket etme gibi duguların doruk noktada bulunmasının sebebi budur.
2-Taekwondo sporu çoçuğunuzun kendine güvenini geliştirir ve güçlülük duygusu sağlar.
Taekwondo bir savunma sporu olarak çoçuğunuza yavaş yavaş savunma tekniklerini öğretir.Bu normal bir insanın beceremiyeceği özel çalışma sonucu kazanılan kaabiliyetlerdir.Bu teknikleri bilençocuğunuzda kendine güven gelir.Ancak salonda çok aktif duran arkadaşlarıyla vuran kıran çoçuğununuzun sosyal yaşantısında tam tersi bir tavır takındığını görürsünüz.
Döğüş teniklerini bilen bir çoçuğun nasıl olurda günlük yaşantısında çok sakin bir insan olabileceği belki size ilk anda tezat gibi gelebilir.Zira Bu tür döğüş sanatları sporlarıyla uğraşanların hiç bir zaman televizyon ve gazetelerde bir kavgaya,bir cinayete veya olumsuz bir davranışa katıldığı haber olamıştır.Haber olamaz çünki istisnalar olsa bile sporcuların bu tür nahoş girişimlere katılmasının imkanı yoktur.Bunun arkasında aslında ince psikolojik tahliller vardır.Şöyleki:
Okul öncesi eğitimde öğretmenler asla çoçuğunuza okuma ve yazma öğretmemenizi tavsiye eder.Öğretmenlerin tercihi okula başlayan çoçukların aynı eğitim seviyesinde olmasıdır.Daha birinci sınıfta olduğu halde okuytabilen yazabilen,kavrayabilen bir çoçuk genellikle üst sınıva aktarılır.Bu çocuğun çok zekalı olduğundan değil .İlk sınıfta çekeceği uyum zorlğundandır.Bilen çoçuk derslere katılmaz.İçine kapanır.Arkadaşlarıyla birşeyler paylaşma duygusunu kaybeder.
Kısaca bir konuyu bilen kişi,o konuyu yeni öğrenmeye veya uygulamaya çalışılan bir ortama karşı kayıtsız ve ilgisiz kalır.Bu kendine güvenduygusundan ve bilmekten kaynaklanır.
Gazete haberlerinde veya telavizyonlarda çok seyrederiz.
"Komşınu tavuğu komşunun bahçesine girmiş.Çıkan tartışmada 3 kişi bıçaklanmış bir kişi ölmüş
"10 milyon borçunu istemeye gitmiş alacaklısı tarafından öldürülmüşé
Yoldan geçerken omuzu çarptı diye filan filanı öldürmüş"
Burada aslında sebeb olan faktör,tavuk,10 milyon para veya omuzun omuza çarpması değildir.Kişinin kendi nefsinin başkasından üstün olduğunu ispat duygusudur.
Her insanın nefsinde,egosunda başkalarından üstün olma duygusu yatar.Ve zaman zaman bunu ispat etmeye çalışır.Bu insanın fıtratında olan ve zaman zaman kişinin kendisinede zarar veren kötü huylardan biridir.Kişi bu duygusunu dizginleyip en alt seviyeye düşürdüğü zaman mükemmelleşir.Toplum hayatında sevilmeye ve yer edinmeye başlar.İslam tasavvufunda bu en kötü nefse nefsi emmare denir.Terbiyesi şarrtır.Aksi halde kişiyi
tavuk için adam öldüren bir insan tipine dahi dönüştürür.
Taekwondo sporuna başlayan biri zamanla tüm döğüş tekniklerini spor blinci altında öğrenir.Yaptığı işi bir spor alı olarak kavrar ve uygular.Ancak yapı itibariyle kendisine saldıracak 15-20 kişiyi etkisiz bırakacak bir tekniğe kavuşur.
Bu nedenle kendisine diploma verilir.Terfi ettirilir.Diploma ve kemer adı altında verilen nişanlar "döğüş teknilerini bildiğinin belgeleridir".Bir sporcu buna okadar değer verirki.Yıllardır alınteriyle kazandığı bu değer yargılarını adi kokak kavgalarına düşürmez.Sokak kavgalarına itibar etmez.Kendine sataşan insanlara karşı,-"Hayır ben senden daha üstünüm diyerek" fiziksel üstünlüğünü ispata kalkışmaz.Gücünün ve değerinin farkında olduğu için karşışındaki insana karşı acıma duygusu ön plana çıkar.
Hatta herkesten önce okumayı bilen çoçuğun sınıfta derslere katılmaması gibi,Kavga tekniklerini çok iyi bildiğinden öyle adi sokak kavgalarına okadar ilgisiz davranırki dönüp arkasını bile bakmaz.
Ne zaman canına kast ediliyorsa vucudu bir refleks olarak harekete geçerki bu hem kendi hemde salgırganın iyiliği için gerekir.Çünki kendi hayatını kurtardığı gibi ,bıçakla gelen rakibini en kısa ve basit şekilde etkisiz bırakarak katil olmasını ve ömrünü hapiste geçirmesini engeller.
Çoçuğunuzu taekwondo yaşantısının daha ilk senesinde gözleyin.Önceden haşarı olan,sağla solla kavga eden ve kendisine sataşanlara birşey yapamadığı için eziklik duygusu ile ağlayarak size şikayete gelen çoçuğunuzun,Taekwondoya başladıktan sonra kimseyle kavga etmediğini kendisine sataşanlara bile ilgisiz kalıp arkasını dönüp yoluna devam ettiğini,bu esnada bir şey yapmadığı için eziklik duygusu yaşamadığını ve zavallılık kopleksine düşmediğini görürsünüz.Bu bilmekten,kendini güçlü hissetmekten ve acıma duygusunun gelişmesinden doğan bir durumdur.
Unutmayın bir konuda kendini ispata kalkışanlar o konunun cahilleridir.Bilen insanlar az konuşur en sonunda öz konuşurlar.
3-Taekwondo sporu mental yeteneği arttırır ve karar verme süresini çabuklaştırır.
Spor yapan her çoçukta olduğu gibi bir süre sonra çoçuğunuzdada akil melekelerin arttığını farkedeceksizniz.Taekwondoda müsabaka teknikleri 5 veya 6 civarındadır.Bunun dışındaki tüm savunma ve müsabaka teknikleri bu temel hareketlerin kombinasyonlarından oluşur.Bunları geliştirmek ve uygulamak çoçuğun becerisine kalır.Çoçuk bu tekniklerden kombine hareketler çıkarmak için kendini zorlar.Zihni devamlı çalışır.
Kuşak imtahanlarındaki temel hareketler basit eksersizler olup.Şekil olarak çoçuk bunları çabuk kavrar ve ezberler bu hareketlerin tekrarı ve devamlı çalşılması çoçuğun akli becerilerini devamlı zorlar.
Taekwondo bir saldırı değil savunma sporudur.Kişiye karşı yapılabilen her hareketin bir kombine hareketi vardır.Savynmada çabukluk,sürhat,güç ve refleks tepki çok önemli olduğundan genelde bu beceriler gelişir.Yani çoçukta bir davranış şekline cevap verme yeteneği refleks olarak ve en doğru olanını tespit etmek suretiyle artar.Çoçuk bu becerilerini günlük hayatada taşır.Nasılki taekwondoda saniyenin en kısa anında en doğru kararı vermesi gerekiyor aksi halde kaybedeceğini biliyorsa,günlük hayatta da en doğru kararı en kısa zamanda verme kaabiliyeti artar.
Spor yapan çoçuklarda zihin devamlı açık olur.Uyuklama,pasivite ortadan kalkar.Anlatılanları anlama kaaabiliyeti gelişir.Taekwondo çalışması çoçuklar için azdan çoğa doğru bir periyot izleyerek 1-1,5 saatlik bir antreman verir.Çoçuğun aktivitesi bu antreman periyodunda gittikçe artar ve zirvede iken sonuçlanır.Bu davranış biçimi çoçuk mentalitesinde bir alışkanlık hale gelir.Misal olarak diğer çoçuklarda okulda görülen derslerin son saatlerindeki uyuklama ve bıkkınlık hali spor yapan çoçuklarda rastlanmaz.Bu vucut direncinin kuvvetinde ve vucudun sürekli artan bir şekilde aktiviteye hazır olduğundandır.
4-Taekwondo sporu her spor dalı gibi kemik yoğunluğunu arttırır ve enfeksiyonlara karşı vucut direncini sağlar.
Taekwondo sporuna devam eden çoçukların kemik yapıları ,yapılan eksersizler neticesinde kuvvetlenir.Bu osteoparoza karşı ve diğer kemik, kas hastalıklarına karşı en önemli tedbirdir.Sıhhatli bir yapıya kavuşması için çoçuğunuzu taekwondoya gönderin.Avrupa şampiyonu ve dünyanın en teknik sporcularından biri seçilen Bahri Tanrıkulun'un bir kemik hastalığı sonucu doktorlar tarafından tavsiye ile ailesince spora başlatıldığını biliyormusunuz.
İnsan oğlu devamlı mikroorganizmalarla beraber yaşar.Enfeksiyona neden olan mikroplar her an her yanımızda bulunmaktadır.Ağızımızda bile 1 milimetreküp tükrükte 4 milyon bakteri vardır.Bunlar vucut direnci düşerse iş başına geçerler ve hastalık yaparlar.Spor yapan çoçuklarda hastalığa yakalanma ihtimali düşer veya hastalıklar kolayca ve kısa sürede atlatılır.
Orhan KARSLI
ANTRENÖR
Yorumlar